Arama
Yeni Ekle
  • Kaydettiğiniz bir şey yok.

Kaydettiklerin : 0 firma

Giriş/Kayıt

Bilecik, Osmanlının Doğduğu Topraklar

Bilecik ili, ülkemizin kuzeybatısında yer almaktadır.  39° ve 40° 31′ kuzey enlemleri ile 29° 43′ ve 30° 41′ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Bilecik ili doğuda Bolu ve Eskişehir, güneyde Kütahya, batıda Bursa, kuzeyde Sakarya illeriyle komşudur. Bilecik 4.302 kilometrekare yüz ölçümüne sahip olup,il merkezinde denizden yüksekliği 550 metredir.

Bilecik ili, Marmara Bölgesi´nin güney doğusunda; Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesişim noktaları üzerinde yer alır. Dört bölgeye sınırı olan bir ildir.  İlin bilinen en eski isimleri arasında Agrilion ve Belekoma vardır. Bilecik, Osmanlı İmparatorluğu´ nun doğduğu topraklardadır. Sakarya ırmağının etrafında kurulan ve göletleri ve derelerinin zenginliği ile tanınan yöre antik çağlardan günümüze tarihin izlerini taşır.

Bilecik İlçeleri

Bilecik ilinin ilçeleri; Bozüyük, Gölpazarı, İnhisar, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt ve Yenipazar´dır.

Bozüyük: Bozüyük Frigler döneminde oluşmuş bir yerleşim merkezidir. 1908’den sonra Ertuğrul Livası’na bağlanarak Kaza merkezi yapılmıştır. Bozüyük Bilecik’in il olması ile birlikte 1924 yılında ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.

Gölpazarı : Bizanslılar döneminde Harmankaya Tekfurluğu’na bağlı olan Gölpazarı, Osman Gazi tarafından alınmıştır. Gölpazarı kuruluşundan itibaren sıra ile Resulşel, Dönen ve Akçaova (Akçaoba) adlarıyla anılmış, son olarak Gölpazarı adını almıştır.

İnhisar : İnhisar önceleri Söğüt’e bağlı bir bucak iken mütevazı nüfusuna rağmen coğrafi konumu dikkate alınarak 1991 yılında ilçe yapılmıştır.

Osmaneli : Osmaneli çok eski bir yerleşim yeridir; Trakyalılar, Romalılar ve Bizans´a ait kalıntılar bunu göstermektedir.

Pazaryeri :Pazaryeri´nde ilk yerleşim 1273 yılında olmuştur. Pazaryeri´nde hediyelik ve turistik toprak ev eşyası ve ağaç eşya yapımcılığı da sürdürülmektedir.

Söğüt : Söğüt, Ertuğrul Gazi tarafından bir kuşatma ve mücadele sonucunda 1232 yılında Bizanslılardan alınmıştır. Ertuğrul Gazi Türbesinin de içinde bulunduğu ilçe önemli bir turizm merkezidir.

Yenipazar : Eski adı Kırka olan Yenipazar, Cumhuriyetten önce Bolu’nun Göynük ilçesine bağlıydı. 1926’da bucak olarak Gölpazarı’na bağlanmış, 1988’de de ilçe olmuştur.

Bilecik ili derin vadilerle yarılmış yüksek düzlüklerden oluşmaktadır. Bilecik ili yeryüzü şekilleri bakımından çeşitlilik gösterir. Kuzey Anadolu Dağları’nın başlangıç merkezi, İç Anadolu platolarının başlangıç yeri ve Marmara Bölgesi’nin ovalarının sona erdiği alanlar ilin sınırları içerisinde yer alır.

Köroğlu Dağları il sınırları içerisinden yükselir. Bu durum yükseltinin batıdan doğuya artmasına neden olur. İlin en yüksek noktası Bozüyük ilçesinin batı ve güneybatısında yer alan yükseltiler üzerindeki Kala Dağı’dır (1.906 m). Bozüyük Ovası, Sakarya ve Karasu Vadileri ilin düzlük alanlarını oluşturur.

İklim bölgelerinin kesişim noktasında olması ve yeryüzü şekillerinin çeşitlilik göstermesi iklim özelliklerini de etkilemiştir. Bilecik; yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı Akdeniz ikliminden yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı step iklimine geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Sıcaklıklar kuzeyden güneye ve batıdan doğuya doğru azalmaktadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 12,5 derecedir. Yıllık yağış miktarı 453,9 mm’dir.

Sakarya Nehri Bilecik ilinin başlıca akarsuyudur. Bu ırmağa dökülen çay ve dereler ilin diğer su kaynaklarını oluşturmaktadır.Sakarya Nehri, İnhisar ilçesi yakınlarında Bilecik topraklarına girer; kuzey-güney yönünde akarak ili doğu ve batı olmak üzere iki parçaya böler. Vezirhan beldesinin kuzeyinde Karasu Deresi, Osmaneli ilçesi yakınlarında da Göksu Çayı’nı alarak kuzeye yönelir. Karasu Nehri ise, Bozüyük’ten doğar. Bilecik merkez ilçe sınırları içine Karasu Boğazından girer. Bu noktadan 500 metre sonra Vezirhanda Sakarya Irmağına kavuşur. Göynük Çayı, Göksu Deresi, Sarısu Deresi ve Hamsu Deresi diğer küçük akarsulardır. Bilecik sınırları içerisinde yer alan Çerkeşli Gölü, tek doğal göldür.

İl genelinde ormanlık alanlar geniş yer kapladığından toprakların büyük bir bölümünü (%59,7) kahverengi orman toprakları oluşturmaktadır. İkinci büyük toprak grubu, kireçsiz kahverengi orman topraklarıdır (%32,5). Üçüncü sırada ise % 4,2’lik pay ile alüvyal topraklar bulunurken; kahverengi topraklar, kireçsiz kahverengi topraklar, kolüvyal topraklar ve rendzina toprakları daha az yayılış göstermektedir.

Bilecik ilinde yer şekillerinin kuzeyden güneye ve batıdan doğuya farklılaşması ile birlikte yükselti, bakı ve denizden uzaklaşma özelliklerine bağlı olarak bitki örtüsünde de farklılıklar görülmektedir. Bu bağlamda bitki örtüsü dağılışı, genel olarak orman, maki ve step alanları olarak üç büyük gruba ayrılabilir. Coğrafi etkenlerin bitki örtüsünün yatay ve dikey dağılışında önemli bir rol oynadığı Bilecik ilinde; kızılçam, karaçam, meşe ve ardıç türleri ile kayın gibi ağaç türleri yaygındır. Alçak kısımlarda kızılçamlar yayılış gösterirken yüksek alanlarda karaçam ve meşe ağaçları görülür. Bazı alanlarda kayın ve köknar gibi nemcil türler yaygınlık gösterebilmektedir. Bilecik ilinin ekolojik şartları ender ve dar bir alanda yetişen “çimtein” ve “ters lale” gibi bitkilerin yetişmesine olanak sağlamıştır.

İnsanoğlu binlerce yıldır yaşadığı bu dünyada, günümüzde dahi doğanın etkisi altında yaşamaktadır. Teknolojik gelişmeler yeni çözümler sunsa da insanın doğal olayları önlemesi mümkün değildir. Bu noktadan yola çıkarsak yaşadığımız yerlerde insan faaliyetlerinin hemen hepsi doğal koşullardan etkilenmektedir. Beslenme, giyinme, barınma gibi temel insan faaliyetleri doğanın bize sunduğu şartlara bağlıdır. Bilecik ilinin iklim özelliklerinin insan yaşamına uygun olması ilk çağlardan itibaren bu coğrafyanın yerleşmeye açılmasını sağlamıştır. Diğer taraftan iklim, sunduğu çeşitlilikle yetiştirilen tarım ürünü yelpazesini genişletmektedir. Zeytin, ayva, nar, şerbetçi otu gibi ekonomik değeri yüksek ürünlerin yetişmesi iklim özelliklerinin çeşitlilik göstermesiyle ilgilidir. Bilecik ilinde arazinin engebeli yapısı, tarım alanlarını azaltırken tarımsal üretimi de olumsuz etkilemektedir. Yer şekillerinin tüm olumsuzluklarına rağmen Bilecik’te sanayi faaliyetlerinin gelişmesi yine doğal kaynakların varlığıyla ilişkilidir.

İnsanlar doğadan etkilendikleri kadar doğayı etkilemektedirler. İnsanların madencilik faaliyetleri, tarım alanlarını genişletme faaliyetleri; ulaşım ihtiyacı için yol, tünel, viyadük gibi yapıları yapması doğanın dengesini bozmaktadır. Bilecik’te madencilik faaliyetleri yoğun bir şekilde yürütülmektedir. Bu faaliyetler sonucunda çok miktarda atık oluşmakta ve doğal arazi kullanımında değişimler oluşmaktadır. Bilecik ilinde ormanlık arazilerin geniş yer kaplaması sebebiyle yürütülen madencilik faaliyetlerinin büyük kısmı da orman arazilerinde gerçekleşmektedir. Bu durum ormanlık arazilerin vasfını yitirmesine, çevre ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır.

bilecik-ertugrul-gazi-turbesi Sonraki Yazı
Bilecik Ertuğrul Gazi Türbesi

Yorum Ekleyin

Yorum göndermek için giriş yapmış olmalısınız.