Arama
Yeni Ekle
  • Kaydettiğiniz bir şey yok.

Kaydettiklerin : 0 firma

Giriş/Kayıt

Albert Kahn Koleksiyonunda Bilecik

Albert Kahn Koleksiyonunda Bilecik. Yunan İşgalinden Sonra Bilecik Fotoğrafları

Fransız Bankacı ve hayırsever olarak tanınan Albert Kahn, seyahatleri sırasında dünyanın hızlı bir şekilde değişim geçirdiğini gözlemlemiş ve 1909-1931 yılları arasında yaklaşık elli ülkede farklı kültürlere sahip insanları ve coğrafyayı içeren geniş bir fotoğraf albümünü içerecek olan Gezegen Arşivleri projesini hayata geçirmiş ve aynı zamanda finansörü olduğu projeyi Coğrafyacı Jean Brunhes ve ekibine emanet etmiştir.

Albert Kahn Gezegen Arşivleri projesinde, Lumière kardeşlerin iki icadı sinematorgraf(1895) ve otokrom, doğal renkte ilk fotoğraf işlemi (1907) kullanıldı.

Sonuç olarak, yaklaşık yüz saatlik filmi ve 72.000 otokromu bir araya getiren Gezegen Arşivleri dünyanın en büyük koleksiyonu oldu. Yıllar sonra 10 yıl süren dijitalleştirme ve dokümantasyon çalışmalarının ardından, koleksiyonlar artık herkesin erişimine açıldı.

http://collections.albert-kahn.hauts-de-seine.fr/

Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı veya diğer adıyla Millî Mücadele’de Jean Brunhes’in ekibinde yer alan fotoğrafçı Frédéric Gadmer ve kameraman Camille Sauvageot o yıllarda Türkiye’de Albert Kahn’ın Gezegen Arşivleri koleksiyonu için fotoğraflar çekiyordu.

Bilecik Kurtuluş Savaşında büyük yaralar aldı. Milli Mücadelede, Yunan Ordusunun kaçarken Eskişehir’den İzmir’e kadar bölgedeki tahribatı çok ağır olmuştur. Yunanlılar 30 Ağustos 1922’de Türk Ordusunun önünden kaçarken tesadüf ettikleri şehir, kasaba ve köyleri yakarak, yıkarak ve insanları öldürerek bütün öçlerini almaya çalıştı.

İngiliz Tarihçi Lord Kinros ”Yunan ordusu denize doğru kaçıyordu. Ancak kaçarken köyleri, şehirleri, ekinleri ateşe veren; kadın, erkek, çocuk herkesi kesip öldüren bu sürüye ordu denemezdi” yorumunu yapmıştır.

O yıllarda Uşak’ta görev yapan Daily Telegraph gazetesi muhabiri 24 Eylül 1922 de gazetesine çektiği bir telgrafta şu ifadeleri kullanmıştır.

”Uşak’ta iken benzin tenekeleri ile yangın bombalarının şehir içine dağıtıldığını gözlerimle gördüm. Yunan subayları şehrin yakılacağını bana söylediler. Kaçışın başından sonuna kadar Yunanlıların kundakçılığı devam etmiştir. İşte ilişikte paylaştığım resimlerde göreceğiniz gibi kaçan Yunan ordusu önüne gelen her yerde rastladıkları ev, okul, mağaza, resmi bina, hastane, han, otel, fabrikaları askerler ve orada yaşayan Rumların ve Ermenilerin de yardımıyla yakmışlardır. Yangından kaçan ve komşusunun evine yangını söndürmeye koşan Türk halkını acımasızca şehit etmişlerdir. Bu yürek yakan resimler savaşın geçtiği yerlerdeki yıkımı göstermektedir. Arkalarından yetişen Türk ordusu olmasaydı bu şehirler tamamen yakılabilirdi.

Bilecik halkı Kurtuluş Savaşına tüm varlığı ile katılmış, gerek milis kuvvetleri ve gerekse düzenli ordularımıza on binlerce evladını vermiştir. Bilecik, Kurtuluş savaşından yanmış, yıkılmış; tam bir enkaz halinde çıkmıştır. 1920’lerde 12.000 olduğu tahmin edilen şehir nüfusu, savaştan sonra 4.000’e kadar inmiştir.

Savaştan önce Bilecik, bölgenin en önemli ipek endüstrisi merkezi olup; şehirde çok sayıda ipekçilik tesisi ve ipek kadife üreten fabrika bulunmaktaydı. Ancak, Yunanlıların çıkardığı intikam yangınlarında bu fabrika ve tesislerin tümü yanmıştır. Su kaynakları ise civa ile zehirlenmiştir. Bu arada diğer fabrika ve işyerlerinin de yanmış olması il ekonomisini çökertmiştir. Cumhuriyet döneminde sosyal ve ekonomik yaralarını sarmaya çalışan Bilecik’in ilk gelişmesi tarım faaliyetlerde olmakla beraber bunu 1970 yıllarından başlayarak endüstriyel gelişme izlemiştir.

Bilecik’te 16 Aralık 1922’de fotoğrafçı Frédéric Gadmer’in çektiği fotoğraflar:

bilecik-taksi Önceki Yazı
Bilecik Taksi
pelitozu goleti Sonraki Yazı
Pelitözü Göleti

Yorum Ekleyin

Yorum göndermek için giriş yapmış olmalısınız.